Piyano Keman Ney ZİL ŞAL GÜL Endülüste Raks, Enstrümantal Türk Müziği Düzenleme-Aranje Şarkılar Konseri

0
1929

Endülüs’te Raks, Keman Ney Kaval , Piyano Konseri, En Güzel Eskimeyen Türkü-Şarkılar Piyanist Güneş Yakartepe Münir Nurettin Selçuk

En Güzel Neşeli, Hareketli Nağme Dolu Şarkılarımızı Komalı Piyano ve Türk Müziği Sazları (Keman ve Ney) ile Hiç Dinlediniz mi?
Genç Piyanist Güneş Yakartepe, ” ZİL ŞAL ve GÜL, ENDÜLÜS’TE RAKS” Eserini Kuyruklu Komalı Piyano ile İcra Etti.
Keman ve Ney Piyanoya Eşlik Etti.
Türk Sanat Müziği Makamsal Piyano Nota Aranje-Düzenleme: Piyanist Güneş Yakartepe
Konserde Klasik Batı Müziğinden Popüler Müziğe Kadar, Klasik Türk Musikisi, Osmanlı Musikisi, Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Yeşilçam Film ve Yabancı Sinema Müzikleri, Dizi Jenerik Müzikleri Olmak Üzere Çok Geniş Bir Yelpazede Yaklaşık 1,5 Saatlik Bir Performans Hedeflenmiştir.
Güneş Yakartepe; Türk Sanat, Halk ve Klasik Müziği Eserlerini Piyano ile Çalma Fikri Nasıl Doğdu.
Mimar Sinan Devlet Konservatuvarında, Klasik Batı Müziği Piyano eğitimi alan Güneş Yakartepe, Türk Müziği Şarkı ve Türkülerimize ilgisi nedeniyle, 15 yaşında iken Türkiye’mizin Güzel Şarkı ve Türkülerimizi Piyanoya uyarlama hedef seçmiştir. Türkü ve Şarkılarımızın Piyano Düzenlemelerini yaparak notalarını yazmaya başlamıştır
Bu İlginç Program, Türkiye’de İlk Defa Bu Konserde Denenmiş Olup Seyirciden Çok Olumlu Tepkiler Almıştır.
Bu Sayede Konser Her Yaştan, Her Yöreden, Her Karakterden İzleyiciyi Kucaklamak fırsatı Doğmuştur. Böylece Repartuvar Salonun Tümüne Hitap Etme Şansı Yakalamıştır.
Piyano, Keman, Ney, Dilsiz Kaval, Solist PiyanoTürk Grubu Dörtlüsü.
Piyano ve Vokal: Genç Piyanist Güneş Yakartepe
Genç Piyanist Sizlerden Destek ve Güzel Yorumlar Bekler.

ZİL ŞAL ve GÜL, ENDÜLÜS’TE RAKS, ŞARKI, BESTE VE MÜZİĞİ HAKKINDA BİLGİLER

Makam: Kürdîlihicazkâr
Bestekar: Münir Nurettin Selçuk
Sanatçı: Nesrin Sipahi
Güftekar: Yahya Kemâl Beyatlı
Usül: Yürük Semai
Endülüs’te Raks, Zil şal ve gül

1936 iç savaş sırasında Madrid’de büyük elçi olan Yahya Kemal melez güzellere olan duygularını yazdığı “gül-şal-zil” şiirinde, Endülüs’te bir Çingene Flemenkosu’nun dansını eşsiz güzelliği ile anlatıyor.

Mekânda dansözler önde oturmuş, çalgıcılar ayakta duruyor, dansçılar sırayla kalkıp oynuyor. Omzundaki al şalı, ayak sesleri aynı tempoda vurduğu parmaklarındaki zilleri ve göğsündeki Gırnata’nın en güzel gülü. Şevk akşamında Endülüs. Kor dudaklı, kömür gözlü İspanyol Çingenesi. Allar giymiş rakkasenin dönüşlerini ve her dönüşünde yelpazeyi andıran görünüşündeki ihtişamını anlatan şiirini Madrid’den döndüğünde yakın dostu Münir Nurettin Selçuk’a verdi ve bestelemesini istedi. Ne yazık ki Münir Nurettin, çok istediği halde “Endülüs’te Raks”ı çok sevdiği arkadaşına dinletemedi.

Şair Cerrahpaşa Hastanesi’nin denize bakan tarafında bir odada yatıyordu. “Endülüs’te Raks” eserinin üstünde beste çalışmaları yapan Münir Nurettin Selçuk, şairin ziyaretine gitti. Onu neşelendirmek ister fakat nafiledir Yahya Kemal sonun geldiğinin bilincindedir ve iki gün sonra tedavi için Paris’e gitti. 2 Kasım 1958 günü hayata gözlerini yumdu.

“Endülüs’te Raks” Atlas Sineması’nda ilk kez İstanbul halkına tanıtılırken Münir Nurettin, içindeki sızı ile sahneye çıkar. Fakat onun sahne disiplini gereği acısını tavrına yansıtmaz ve konserine başlayacaktır. Tesadüf eseri o sırada İstanbul’da olan İspanyol Revüsü’nün kastanyetleri perde arkasına yerleştirilir. Bu defa sazlar oturuyor, Kastanyet Korosu arkada duruyor.

Münir Nurettin kendi sazlarıyla başlar. O ihtişamlı görünüşü ve güçlü sesiyle şarkıyı yorumlarken salon coşmuştur. Oysaki Üstat arkadaşının acısını içinde his ediyordu. Kastanyet sesleri arasında “ole” çekilir.

Piyano Solo Resitali ZİL ŞAL ve GÜL Endülüste Raks, En Güzel Enstrümantal Piano Cover Sound Slow

ZİL ŞAL ve GÜL, ENDÜLÜS’TE RAKS, ŞARKI SÖZLERİ

Zil, şal ve gül. Bu bahçede raksın bütün hızı…

Şevk akşamında Endülüs üç defa kırmızı…

Aşkın sihirli şarkısı yüzlerce dildedir.

İspanya neş’esiyle bu akşam bu zildedir.

Yelpaze çevrilir gibi birden dönüşleri,

İşveyle devriliş, saçılış, örtünüşleri…

Her rengi istemez gözümüz şimdi aldadır;

İspanya dalga dalga bu akşam bu şaldadır.

Alnında halka halkadır aşüfte kâkülü,

Göğsünde yosma Gırnata’nın en güzel gülü…

Altın kadeh her elde, güneş her gönüldedir

İspanya varlığıyla bu akşam bu güldedir.

Raks ortasında bir durup oynar, yürür gibi;

Bir baş çevirmesiyle bakar öldürür gibi…

Gül tenli, kor dudaklı, kömür gözlü, sürmeli…

Şeytan diyor ki, sarmalı, yüz kerre öpmeli…

Gözler kamaştıran şala, meftun eden güle,

Her kalbi dolduran zile, her sineden: “Ole!”

CEVAP VER