Çok İlginç 7 Osmanlı-Türk Milli Marşları Hikayesi. Tüm Ulusal Marşlarımız ve Videoları

0
3349

7 Osmanlı ve Türk Milli Marşı Hikayesi ve Gerçek 6 Marş Nedir? Ulusal Marş Bestecileri ve Enteresan Tüm Hikayeler

Milletçe saygı duyulan, ayakta dinlenen, yurt dışında da o milleti temsil eden bu marşların bir kısmı, hükümdarlara övgü mahiyetindedir.
Bir kısmında dini öğeler ağır basar, bir kısmı da kahramanlık türküsü şeklindedir.
Güftesiz, yani sözleri olmayan, sadece müzik olarak dinlenen Nadir milli marşlar da vardır
* * *
Sultan 2. Mahmut, Yeniçeri Ocağını kaldırdıktan ve yeni bir askeri düzenlemeye geçtikten sonra, Mızıka-yı Hümayunu kurdurtmuştu.
Orkestra Şefi Donizetti Paşa, Mahmudiye Marşı ile bir gelenek başlatmış, her sultanın tahta çıkışında, saray orkestra yöneticisi yeni bir marş hazırlamıştı ama bunlar milli marş değildi.
Oysa Osmanlı Devleti döneminde bir Milli Marşa ihtiyaç vardı.
Avrupaya gönderilen heyetler, milli marş söylenmesi gereken hallerde çok zor duruma düşüyorlardı.
Yabancı bandolar da, törenlerde kendi milli marşlarını çalıyor, sıra Osmanlı Devletine gelince, marş konusu her hangi bir şekilde geçiştiriliyordu.
Milli marşlar, Protokolde, Merasimlerde, bayramlarda ve Yabancı Devlet Büyüklerini Karşılarken v.b. Kullanıldı. Bunun Yanında Yabancı Ülkelerdeki açılış, Karşılama, Fuar, Sergi, Bayram, Tören ve Müsabaka vb  Resmi Seremonilerde Milli Marşlar Çalınırdı.
Osmanlı Milli Marşlarının Padişahın şerefine çalındığı için bu marşların Belirli bir güfteleri (Sözleri) yoktu.
Genelde Batı tarzı Enstrümantal Askeri bando Müzik Marşları Formunda Bestelenmiştir. Genelde Mızıkayı Humayün Saray-Padişah Bandosu Çalması için Bestelenmiştir.
Osmanlı Padişah ve Devlet Büyükleri karşılanırken, Yabancı Devlet Askeri Bandoları da çalması için Notaları hazırlanmıştır.
Ben Bunların Elimden Geldiğince Piyano-Nota Düzenlemelerini yazmayı, Sizlere çalmayı, o zamanlardaki Duyguyu yaşamayı ve sizlere Aktarmayı hedefledim.
Bazı Marşları İlk defa ben çaldım.
Osmanlı Tarihinde Devlet Resmi Milli Marş Bestelenme Hikayesi ve Süreci Nasıl Olmuştur?

ÇOK İLGİNÇ OSMANLI MİLLİ MARŞ HİKAYELERİ NEDİR?

İstiklal Marşı’nın bestesiyle ilgili yapılan son tartışmaların ardından Osmanlı’dan günümüze milli marş kültürü Nasıl idi?
Osmanlı’da bir milli marş kültürü olmadığını belirterek bunun 19. YY’da başlayan bir gelenek olduğunu belirtti.
Fakat, ilk bandoyu kurduran II. Mahmud’dan beri her padişahın tahta çıkışı için bestelenen Mahmudiye, Aziziye, Hamidiye gibi marşlar dışında Osmanlıların bir milli marşı yoktu.

1-  Milli Marşı Olmayınca Onun Yerine Almanya’da Alman türküsü olan AYDEDE

1875 yılında, Almanya’da yapılan bir törende, sıra Osmanlı Devleti’nin milli marşını çalmaya gelince, orkestra şefi önce ne yapacağını bilememiş, ancak Osmanlı bayrağındaki hilâlden esinlenerek ünlü bir Alman türküsü olan AYDEDEi AYDEDE’yi çaldığı belirtilmektedir.

2-  Milli Marşı Olmayınca Onun Yerine halk Türküsü

Danimarka’ daki bir beynelmilel fuarda sırayla limana giren gemilerin taşıdıkları bayrağa göre milli marşları çalınmakta iken, limana bir Osmanlı gemisi girince, elinde milli marşın notası bulunmayan sahildeki orkestra telaşlanmış, sonra geminin bayrağına bakıp içinde ay-dede ve yıldız geçen bir halk türküsünü çalmışlardı.

3- Osmanlı Milli Marşı Olmayınca Saltanatlı Tekbir

Bir Osmanlı zabiti anlatıyor: I. Cihan Harbi esnasında Alman karargahındaki bir müşterek kutlama sonunda Almanlar hep bir ağızdan milli marşlarını söylediler.
Sıra bize geldiğinde ne yapacağımızı şaşırdık.
Sonra hep bir ağızdan meşhur saltanatlı tekbiri (teşrik tekbirini) iki defa okuduk. Bu, çok müsbet bir tesir hasıl etti. Üstelik çıkarken Alman orkestra şefi bu milli marşın notalarını istedi.
Kendisine “Harbiye Nezareti’ne telgraf çekeriz, gönderirler” demek zorunda kaldık.
Saltanatlı Tekbiri (teşrik tekbiri) Nedir, Anlamı Ne?
Segah Tekbir aslında Teşrik Tekbiridir. Teşrik tekbiri ise Kurban bayramında farz namazlardan sonra getirilen tekbirlerdir.
Arefe günü sabah namazından bayramın 4. günü ikindi namazına kadar farz namazlarını müteâkip birer defa okunur. Ve camilerimizde okunan bu tekbirler, Itri’nin Segah Tekbiri’dir.
Aynı zamanda Saltanatlı Segah Tekbiri de denir.

Piyano Resitali ITRİ Segah TEKBİR Tasavvuf Musikisi Eseri, Konseri Güzel Enstrümantal Müzik İlahiler

4-Milli marş yerine Türk denizcilere “Entarisi ala benziyor” Şarkısı

Ethem Ruhi Üngör’ün “Türk Marşları” kitabında anlattığı bir hatıraya göre İngiltere’nin New Castle Limanı’nda Reşadiye gemisinin kızaktan indiriliş töreninde, İngiliz denizciler kendi marşlarını okuduktan sonra sıra Türklere gelmiş, onlar da birbirine bakıp durmuş, sonra çarkçıbaşı Türk denizcilere “Entarisi ala benziyor’u biliyor musunuz” diye sorarak şarkıya girmişti.

5- Milli Maçta, Ulusal Marş Yerine Hamsi koydum ta ta tavaya

Milli maçlardan önce okunacak milli marş meselesini ise Türk sporcular herkesin ezbere bildiği başka bir şarkıyla çözmüşlerdi. Milli futbolcu Ali Sami Yen’in yeğeni Belkis Dişbudak’tan dinleyelim:
“Viyana’da ve Berlin’de maçları varmış. Viyana’da onlara Maça başlamadan önce milli marşınızı söyleyeceksiniz denmiş. Ama o zaman daha milli marş yok. Ne söyleyelim ki kendi aralarında konuşmaya başlamışlar… Sonunda başlamışlar “Hamsi koydum ta ta tavaya’yı söylemeye. Ertesi gün trenle Berlin’e geçmişler.
İstasyonda bando başlamış “Hamsi koydum ta ta tavayı çalmaya.”

6- Milli Marş Yerine Fransız Kültür Cemiyetinde Segah tekbir

1857’de Paris’e eğitim için gönderilen öğrencilerin başında olan Hoca Tahsin Efendi, kendileri için ziyafet veren Fransız Kültür Cemiyeti’ne verdikleri mukabil ziyafet sırasında bunun eksikliğini hissetmişti.
Çünkü Fransızlar kendi ziyafetlerine milli marşları La Marseillaise’ı okuyarak başlamışlardı. “Peki şimdi biz hangi marşı okuyarak yemeği açacağız” diye düşünürken, Hoca Tahsin Efendi, Itri’nin herkesin ezbere bildiği Tekbir’ini okumaya başladı. Öğrenciler de onu izlediler. Hatta bu hikayeyi aktaran Abdurrahman Şeref’e göre Fransızlar bu “marşı” çok beğenip tekrarını bile istemişlerdi.
Ama her zaman böyle çözümler bulabilen Hoca Tahsin Efendi gibi biri bulunmaya biliyordu.
Bu yüzden yeni cumhuriyet daha İstiklal Harbi sürerken önce İstiklal Marşı için güfte yarışması açmış, 12 Mart 1921 günü de Meclis’te defalarca okunarak ve çoşkulu alkışlar eşliğinde Mehmed Akif’in yazdığı şiir, milli marş güftesi olarak kabul edilmişti.
Son Olarak Rastladığım, Diğer bir Milli Marş Öyküsü; Bu Hikayeleri başka bir göz ile özetliyor

ENTARİSİ ALA BENZİYOR NASIL MİLLİ MARŞ OLDU?

İlki, “Enterasi Ala Benziyor” türküsünün Osmanlı’da I. Dünya Savaşı sırasında milli marş olarak söylendiğine dair.
Şaka şapmıyorum ve aynen kitaptan alıntılıyorum: “Milli marş eksikliği, Cumhuriyet öncesinde kimi sıkıntılara yol açtı.
Padişahların her birinin kendine mahsus marşı vardı, resmi törenlerde bunlar çalınıyordu.
Geçiş döneminde, hangisinin çalınacağı bilinmediği için törenlere katılanların başına enteresan şeyler gelmişti.
Bir futbol takımımızın bayrağı göndere ‘Hamsi Koydum Tavaya’ ile çektirdiğini, Kaiser Wilhelm Kanal’ın açılışına katılan donanma bandosunun marş yerine bir çocuk şarkısı çaldığını,
I. Dünya Savaşı bitiminde bir grup askerin Deutschland Über Alles’e tekbirlerle karşılık verdiğini tarih yazar. Hikayelerden birini, Ethem Ruhi Üngör’ün ‘Türk Marşları’ kitabından aktarayım.
‘Reşadiye harp gemimizin kızaktan indirilişi töreninde bulunmak üzere İngiltere’ye davet edilen Türk heyeti, törenin son dakikalarında birdenbire güç bir durumla karşılaşmıştı.
Nutuklardan sonra geminin burnunda şampanya şişesi patlatılmadan İngiliz denizcileri kendi milli marşlarını okuyunca bizimkiler mukabele etmeye mecbur kalmışlardı.
Söyleyecek bir marş olmadığı için önce birbirlerine baktılar, sonra müstakbel çarkçıbaşı durumun önemini hissederek;
-Arkadaşlar, Entarisi Ala Benziyor’u biliyor musunuz? – Biliyoruz.
– O halde hep beraber: Entarisi ala benziyor/ Sultan Reşat bana benziyor.”

OSMANLI TARİHİNDE DEVLET RESMİ MİLLİ MARŞ BESTELENME HİKAYESİ VE SÜRECİ

Osmanlılarda Mehter Şark tarzında askeri havalar çalardı. Sultan II. Mahmud zamanında Avrupa usulünde bando kurulup marşlar bestelendi.
Bizzat bu padişah yeni kurulan ordu için Asakir-i Man-surei Muhammediye Marşı’nı besteledi.
Meşhur İtalyan bestekar Donizetti 1828’de bandoyu çalıştırmak üzere İstanbul’a davet olundu. Henüz milli marş adet olmamıştı. Her hükümdarın kendi marşı vardı.
Resmi devlet konukları karşılanırken, törenlerde ve açılışlarda protokolde hükümdarın şerefine çalmak için bu Milli marşlar bestelendi. Protokolde hükümdarın şerefine çalındığı için bu marşların muayyen güfteleri yoktu.

6 Osmanlı ve Türk Milli Marşı Hangisidir? Bestekarlar Kimdir? Padişah Marş Listesi ve Videoları Nedir?

1- Donizetti de Sultan II. Mahmud için Mahmudiye Marşı’nı besteledi ki ilk milli marştır.

MAHMUDİYE MARŞI İlk Osmanlı Milli Marşı, Türk Ulusal Marşları, Beste: Donizetti Ottoman Anthem Music

2- Sultan Abdülmecid tahta çıkınca Donizetti Paşa Mecidiye Marşı’nı (Marş-ı Sultani) besteledi.
Liszt, Rossini ve o zamanlar Osmanlı Devleti’nin Paris sefaretinde bando şefi olan Johann Strauss bile padişah için marş besteledi.
Ay Yıldızlı Al Bayrak ( Bugünkü, T.C.) Bayrağı Kabulü – Tanzimat Devri Sırasında Mecidiye Marşı Bestelenmiş Ve Bugün Türkiye Cumhuriyeti`Nin Kullandığı “Beyaz Ay Yıldızlı Al Bayrak” Resmi Bayrak Olarak Kabul Edilmiştir. Osmanlı’da Padişahlara Özel Resmi Marşlar Şunlardır:

MECİDİYE MİLLİ MARŞI, Osmanlı Ulusal Resmi Marşları, Beste: Donizetti Paşa, Piyano Solo: Güneş Yakartepe Ottoman National Anthem, Ottomane Hymne National,

3- Donizetti’nin halefi Guatelli Paşa, Sultan Abdülaziz için Aziziye ve Marşını besteledi.

Aziziye Milli Marşı, Osmanlı Resmi Marşları, Imperial March Ottoman, Guatelli Paşa, Sultan Abdülaziz

4- Yine Guatelli Paşa, Sultan 2.Abdülhamid için Hamidiye Marşlarını besteledi.

Osmanlı Milli Marşı, Beste, Guatelli Solo Piyano, Klasik Batı Ottomane Empire Music, Piano Resitali

5- Meşrutiyet ilan edilince İttihatçılar modern bir milli marş aradılar. Beethowen’in Türk Marşı teklif edildiyse de “Bir fedai milletiz/Merd oğlu merd Osmanlıyız” diye başlayan marş benimsendi.

Osmanlı Milli Marşı, Hymne National Ottoman Anthem, Tevfik Fikret Vatan Şarkısı, Biz Fedai Milletiz, Beste: Sabra, 2. Meşturiyet

6- Sonra Salvalo’nun Reşadiye Marşı resmen ilan edildi.-

  • Sultan Vahideddin tahta çıktığında “Marş bestelenecek zaman değil” dediği için bu devirde Mahmudiye Marşı çalındı ve Osmanlı Tahtında çok uzun süre kalmadı.
    Osmanlı Devleti’nin son millî/Ulusal Resmi marşıdır…

OSMANLI MİLLİ MARŞLARI, OSMANİYE MARŞI, BESTE: CALLİSTO GUATELLİ PAŞA PİYANO RESİTAL, OTTOMAN MÜZİK

OSMANİYE-OSMANİE MARŞI, BESTE: CALLİSTO GUATELLİ PAŞA Ayrıntılı Bilgileri, Videoları
Osmanlı millî marşı olarak daha çok Don İzzet Paşa’nın marşları kullanılsa da Guatelli Paşa’nın Osmaniye Marşı bir süre millî marş olarak kullanılmıştır…
Callisto Guatelli Paşa Kimdir? Callisto Guatelli Biyografisi, Callisto Guatelli Eserleri ve Besteleri ile İlgili Bilgiler Nedir?
Callisto Guatelli (Guatelli Paşa, Besteci, Şef, İtalyan müzisyen)
İstanbul’a gelerek Osmanlı sarayında dört padişah döneminde görev yapan, Musika-i Hümayün şefliğini uzun süre Yönetmiştir.
Guateli, gerek devrin Türk musikisi eserlerini armonize ederek, gerekse Türk makamları çok sesli marşlar besteleyerek çok sesli müziğin Osmanlı topraklarında gelişimine katkı sağlamıştır.
Mehmet Ali Bey, Klarnetçi Zati Bey, Saffet Bey gibi Tür müzisyenleri yetiştirmiştir.
Osmaniye Marşı, Aziziye Marşı, Osmanlı Sergi Marşı gibi popüler eserlerin bestecisidir.

Benim Araştırmalarıma göre başlıca 6 milli marşımız vardır.
Milli marşlar, Protokolde, Merasimlerde, bayramlarda ve Yabancı Devlet Büyüklerini Karşılarken, Padişahın şerefine çalındığı için bu marşların Belirli bir güfteleri yoktu.
Genelde Batı tarzı Enstrümantal Askeri bando Müzik Marşlarıdır. Genelde Mızıkayı Humayün Saray-Padişah Bandosu Çalması için Bestelenmiştir.
Osmanlı Padişah ve Devlet Büyükleri karşılanırken, Yabancı Devlet Askeri Bandoları da çalması için Notaları hazırlanmıştır.
Ben Bunların Elimden Geldiğince Piyano-Nota Düzenlemelerini yazmayı, Sizlere çalmayı, o zamanlardaki Duyguyu yaşamayı ve sizlere Aktarmayı hedefledim.
Bazı Marşları İlk defa ben çaldım.
Besteler; Hem Türk-Osmanlı makamsal ezgileri, Hemde Klasik Batı Müziği Ezgilerinin Güzel bir harmanıdır.
Hepsi çok güzel, Zengin ve anlamlı. Melodileri muhteşem. Bunları sizler için Keyif ile icra etmeye çalıştım.

7- Türkiye Cumhuriyeti Milli Marşı, İstiklal Marşımız; 724 şiir arasından Mehmet Akif Ersoy’un şiiri 12 Mart 1921’de İstiklal Marşı,milli marş olarak kabul edildi.

MİLLİ MARŞ MÜSABAKASI ve İSTİKLAL MARŞI

1920 senesinde Ankara’da meclis açılınca, bir milli marş kabulü gündeme geldi. Maarif Vekaleti bir müsabaka açarak güfte için 500, beste için 1000 lira mükafat koydu. Gelen 724 şiirin hiçbiri beğenilmedi. Rıza Nur’un Maarif Vekilliğinden ayrılması üzerine yerine geçen Hamdullah Suphi, güfteyi Burdur milletvekili Mehmed Âkif’in yazmasını istedi. Âkif on gün içinde şiiri tamamladı. Hamdullah Suphi Mecliste okudu; muhaliflerin hararetli itirazlarına rağmen marşın kabulünü temin etti. Mehmed Akif, mükafatı kimsesiz kadınlara iş öğretmek için kurulan Darülmesai’ye bağışlayacağını açıkladı.
Muhalifler şiirde Türk kelimesinin hiç geçmeyip, ırk tabirine yer verilmesini tenkid ettiler. Kazım Karabekir marşı ilahiye benzetti ve kendisi bizzat bir marş güftesi yazdı.
Rıza Nur ise marşın empoze yoluyla kabulüne karşı çıktı. Üstelik edebi seviyesi yüksek olmayan ağır ve monoton bir şiir olarak vasıflandırarak Mozart’ın Türk Marşı, hatta Hamidiye Marşı’nın kabulünü bile yeğ tuttuğunu söyledi.
Muhafazakarlar ümmet yerine ırk dendiği, üstelik şairinin Efgani-Abduh çizgisindeki reformistliği ve İttihatçılığı sebebiyle; modernistler ise aşırı militer vurgularından dolayı İstiklal Marşı’ndan memnun olmadı.
İstiklalini hiç kaybetmemiş bir millet için istiklal hasretiyle marş yazılması hayretle karşılandı. Milli marşın güfte hikayesi herkesçe malumdur.

Bizim Milli Marşımızın Ortaya Çıkışı, Kurtuluş Savaşının İlk Günlerine Rastlar.

Şüphesiz, zaferin henüz kazanılmadığı, geleceğin henüz tam olarak bilinmediği bir dönemde yazılmış olan Milli Marşımızı, yazıldığı çevrenin ve zamanın dışında düşünmek mümkün değildir.
Daha birkaç yıl evvel, üç kıtada topraklara sahip bir devletin fertlerinin ölümü göze aldıran vatan sevgisini ve şimdi düşmanını can evinde hissetmesinin verdiği psikolojik yıkımı ve azabı anlamadan Millî Marşı anlayamayız!
Yüce bir millet ve onun şanlı mensupları olarak, bayrağımızı dimdik ayakta tutmak ve onu ebediyen dalgalandırmak için, her zaman olduğu gibi bugün de birlik ve beraberlik içerisinde olmamız, vatan toprağı üzerinde oynanan oyunlara karşı son derece uyanık olmamız gerekmektedir.
İstiklal Marşında ortaya konan inanç ve güven, bugün de ihtiyacımız olan manevi atmosferi yansıtmaktadır.
İstiklal Marşımızda en veciz şekliyle ifade edilen mesajlar, günümüzde de sadece manevi dünyamızı aydınlatmakla kalmamakta aynı zamanda geleceğimize de ışık tutmaktadır.
Mehmet Akif Türk milletine cesaret ve tahammül aşılamak için ve onda bulunan duyguları harekete geçirmek için şiirine korkma sözüyle başlıyor,
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

BAZI ÜLKELERİN MİLLİ MARŞLARI ŞÖYLE BAŞLAR:

Arjantin : Dinleyin ey faniler, kutsal çığlığı: özgürlük, özgürlük.
Uruguay : Uruguaylılar, ya vatan ya mezar. Özgürlük ya da şerefle ölmek.
Peru : Özgürüz, hep öyle kalın.
Brezilya : Sakin yamaçlar, kahraman milletin İpiranga’dan çınlayan sesini dinledi ve ışıkları göz kamaştıran özgürlük güneşi o anda vatanın üstünde parladı.
Guyana : Sevgili Guyana toprağı, ırmaklar ve ovalar, güneşle zengin, yağmurlu bereketli, dağlarla deniz arasına zarif bir mücevher gibi yerleşmiş çocukların seni selâmlıyor, aziz özgürlük yurdu.
Venezuela : Yasaya, erdeme, şerefe saygı göstererek boyunduruktan kurtulan cesur halka saygılar. Jamaika : Tanrım, toprağımı kutsa, her şeye kadir ellerinle bizi koru.
Ürdün : Yaşasın kral, yaşasın kral
Kenya : Ey Tanrı, ey evrenin yaratıcısı, halkımızı ve vatanımızı koru ve esirgeHak ve adalet rehberimiz olsun.
İngiltere : Tanrı inayetli kraliçemizi korusun.
Macaristan : Macarı takdis et, ey Tanrım.
* * *
Bu arada, bazı ülkelerin milli marşlarını ne zaman kabul ettiklerini hatırlamakta yarar var:
Arjantin 1813,Uruguay 1815, Bolivya 1845,Yunanistan 1864, İzlanda 1874te, Fransa 1879, İsveç 1880, Venezuela 1881, Brezilya 1890, Portekiz 1910, Türkiye 1 Mart 1921 (10 Mayıs 2007 tarihli Resmi Gazeteye göre: 12 Mart, İstiklâl Marşının kabul edildiği gün ve Mehmet Akif Ersoyu anma günü olarak belirtilmektedir)

Tüm Osmanlı Devleti Müzik ve Resmi Milli Marşları Önemli Yabancı Dillerdeki Karşılıkları.

Osmanlı Milli Marş Yabancı dil karşılıklarını merek ettim ve Araştırıp, Aşağıya Liste yaptım:
İngilizce: Ottoman National Anthem March,
Almanca: Ottomane Nationalhymne Marche,
Fransızca: Ottoman Hymne National,
İtalyanca; Ottomano İnno Nazionale ,
İspanyolca; Otomano Himno Naciona,
Portekizce: Otomano Hino Nacional
Osmanlı Müziği-Marşı Yabancı dil karşılıkları
İngilizce: Ottoman Empire Music March,
Fransızca: Ottomane Musique,
Almanca: Osmanische Musik Marche,
İtalyanca; Ottomano Musica İnno,
İspanyolca; Otomano Música himno

Güneş Yakartepe; Osmanlı Müzikleri, Marşları ve Eserlerini Piyano İle Çalma Fikri Nasıl Doğdu?

Mimar Sinan Devlet Konservatuvarında, Klasik Batı Müziği Piyano Eğitimi Alan Güneş Yakartepe, Türk Müziği Şarkı ve Türkülerimize İlgisi Nedeniyle, 15 Yaşında İken Türkiye’mizin Güzel Şarkı ve Türkülerimizi Piyanoya Uyarlama Hedef Seçmiştir.
Bunun Yanında Türk Tarihi ve Osmanlı Müziği Sevgisi Nedeni İle Bu Müziklerin Piyano Düzenlemelerini Yaparak Notalarını Yazmaya Başlamıştır.
Makamsal Türk Musikisi Üzerine Araştırma Yaparak, Gerektiğinde Komalı Piyano’da Çalarak Eserleri O Zaman ki Makam ve Usüller İle Çalabilmeyi Hedef Seçmiştir.
Bestelere Ulaşabilmek İçin Yıldız, Dolmabahçe Sarayı, İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi ve Türkiye Osmanlı Devlet Arşivleri Araştırılmıştır.
Eserlerin Klasik Batı Müziğindeki Gibi Piyano Notaları Olmadığından Piyano Eşlik Notalarını Kendisi Armonize Etmeye Çalışmıştır.

CEVAP VER